Köyümüz Seydişehir, Beyşehir, Derebucak ilçeleri arasında yedi belağzı uğrak yeri aynı zamanda durak yeri olma münasabetiyle o zamanın hayırsever insanları burada bir konaklama yapılmasını uygun bulup köyümüzün o devirde sözü geçen Ülâma insanlarının onayıyla hanların yapılmasına ön ayak olmuşlar.
İleride teferruatlıca nakledeceğimiz bu hanları yaptıran, emeği geçen ve yaşatan herkese teşekkür eder, ölenlere Hz. Allah’tan rahmet dileriz.

 

Şu zamanımızın beş yıldızlı otelleri mesabesinde olan hanlar yapılmıştır.

Birinci han Akseki ilçesine bağlı Cemeller Köyü’nden “Sülles” bir hayırsever dul kadın tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Bu han zaman içerisinde bakımsızlıktan dolayı kendiliğinden yıkılıp yok olmuştur.

İkinci han Akseki’nin Ormana Köyü’nden “İzzet Ağa” adında bir hayırsever tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Bu han yine zaman içerisinde bakımsızlıktan dolayı arka kısmı yıkılmış açık durumdadır.

3.cü Hanın Kitabesi

Üçüncü han babalarımızın ebelerinden ve dedelerinden edindikleri bilgilere göre “Ciceler’li” bir hayırseverin yaptırdığı veya İbradı’lı bir hayırseverin yaptırdığı söylenmesine rağmen Durak Köyü – İstanbul yolculuğu esnasında Hacı Mustafa Evci’ye Cicelerli Hacı Hüseyin isminde bir kişinin “Arkadaş bu hanları tamir etmiyecekseniz bize bırakın, bunlar bizim atalarımızdan kalan yadigar hayır müesseseleridir, biz yaptıralım” dediğine göre bu hanın Ciceler’liler tarafından yaptırıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu üçüncü hanın giriş kapısının sol tarafında dikdörgen şeklinde dikey halde konulmuş olan gri bir taş üzerinde arap alfabesiyle yazılı iki bilgi mevcuttur, bunlardan birinci bilgi “Ormancı Hacı Mustafa” ismi, diğer bilgi ise Rumi “1313” (Miladi 1897) tarihi yazmaktadır. Bu bilgiler ışığında bu hanın tam olarak kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.

Hanların çatıları duvarlara yük vermeden duvar içinde bulunan ardıç direkler üzerine yapılmıştır. Hanların üzerleri kiremit yerine zamanın şartlarına göre kalınlığı 3 cm. Çam ağacından biçilen tahtalarla kapatılmıştır.
Hanların girişleri kare şeklinde olup develerin yükleriyle girip çıkabilmeleri için geniş ve yüksek tutularak açık bırakılmıştır.

Bu hanların mimarisi o zamanın şartlarına göre insan gücüyle ve yörenin özelliği olmayan taşlarıyla kireç harcıyla yapılmıştır. Zaman içerisinde yapılan bakımlar sayesinde günümüzedek ayakta kalabilmişlerdir.

3’cü HAN

Uzunluğu: 20,00 m.
Eni : 9,00 m.
Duvar eni: 70 cm.
Han duvarının yüksekliği: 2,35 m.
Tabandan çatıya yükseklik: 4,25 m.
Yüksekliği: 2,40 m.
Eni: 2,40 m.
Çatı kiriş adeti: 4
Kiriş boyu: 9,00 m.

Antalya, Manavgat, Alanya, Akseki çevresinin tuz ve tahil ihtiyaci bu yol güzergahi üzerinden yapilirdi. Köyümüzün cografi konumu itibariyle iki bölge sinirinda olmasi hasebiyle kervanlarin mutlaka ugrayip dinlendikleri yerdir. Bu sebepten dolayi bu hanlarin yapilma gayesi, ihtiyaci ve önemi kendiliginden anlasilmaktadir.

Durak Köyü ikinci Hanı
2’ci HAN

Kalan sağlam duvarın uzunluğu: 7,50 m.
Eni: 9,25 m.
Duvar kalınlığı: 70 cm.
Tabandan çatıya yükseklik: 4,50 m.
Yüksekliği: 2,00 m.
Eni: 2,65 m.

Site yönetimi olarak buradan başta İlçemiz Kaymakamlığı olmak üzere, İşadamımız Ali Akkanat beyin şahsında tüm İşadamlarımızı ve Durak Köyü halkını, birlik ve beraberliğe çağırıyor, yok olmak üzere olan bu güzide tarihi eserlerimize hep birlikte el atıp yaşatmaya çalışalım. Han’larımızı şu içler acısı durumundan kurtarıp, köyümüzün çok amaçlı kullanımına kazandıralım. Bizden sonra gelecek nesillerimize kültür mirasımızı devredelim. Bu köy bizim köyümüz, atalarımızdan bizlere kalan mirasa hep birlikte sahip çıkalım.

Açıklama:
Osmanlı İmparatorluğunda 1678’den sonra maliye ile ilgili işlerde Rumi takvim de kullanılmaya başlanmıştır. Mali yılın başlangıcı 1 Mart olarak kabul edilir. Rumi yıl 365 gün olup güneş yılına karşı düşen miladi yıl ile eş uzunluktadır. Rumi yıl her 33 yılda 354 gün olan hicri yılı bir yıl geçer. Bu farkı gidermek için Rumi yıldan her 33 yılda bir hicret yılı düşülür; buna sıvış yılı denir. Her iki takvim arasında ayrıca 13 günlük bir fark bulunur. Ayrıca Rumi yıl miladi 584’te başlatıldığından Rumi yılı bulmak için Miladi yıldan 584 çıkarmak gerekir. Aylar Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Teşrini-evvel, Teşrini-sani, Kanuni-evvel, Kanuni-sani, Şubat olarak adlandırılır. Örneğin Miladi 1 Ocak 1993 tarihi Rumi 19 Kanuni-evvel 1408 tarihine karşı düşer.
Osmanlı İmparatorluğunun sonuna kadar mali işlemlerde kullanılan Rumi yıl 1925’te Miladi takvim yılının kabul edilmesi üzerine terk edilmiştir.