Hacı Mustafa Evci

Hacı Mustafa Evci Şiirleri

Durak Köyü

Durak Köyü

Durak köyü dağları karlı buzlu
Yolları dardır gidilmez hızlı
Mevsimleri belli kışlı yazlı
Sokakları şirin gelinli kızlı
Erenler tepesi köye bakar nazlı, nazlı

Minaresi çift şerafe ince uzun
Camii desen çok güzel söylemeye ne lüzum
Sen haber sorarsın daha ne söyleyeyim kuzum
Kendim sıladayım gönlüm sizinle

Resullahın bindiği burak
Benim köyüm yurdum yeşil DURAK
Hasat zamanı kullanılır eğri orak
Yedi bel ağzında uğrak yeridir bizim köyümüz DURAK

İsviçre

İsviçre dağları alçaktır
Dostların söylediği gerçektir
Görmeyen göze takılan mercektir
Her canlı ölüm şerbetin içecektir

Beynelmineldir bunların devleti
İnsanları severek yapar hizmeti
Ucuz iş gücü getirmişler yogoslav hırvatı
İnsandan ziyade hayvana yaparlar hürmeti

Bahar gelir havalar ısınır çiçek açar
Yaz olunca çiftçi ot ekin biçer
Akıllı insan kendi yolunu kendi seçer
Bu ömür nasıl yaşarsan öyle geçer

Kendini aldatma ömür kısa
Sakallıya hayran olur Köse
Uyan kardeşim sonra düşersin yaşa
Ölünce fayda vermez hüzün taşa

Yaşın olmuş altmış yetmiş
Senden bütün icraat bitmiş
Dön geriye bak ömrün yüzde doksanı gitmiş
Düşün kardeşim yalan dünya Atalarına ne etmiş

Beş kilometre yürüsen hemen yorulursun
Annen baban söz söylese neden darılırsın
Mal Mülk para verirse hemen sarılırsın
Torunlara söylersin gelin kız neden kırılırsın

Söyle geline kızına sonra vurma dizine
Sakın inanma yapmacık sözüne nazına
İnanma zemherinin yalancı yazına
Bazı gençler kaptırmış kendini moda müzik sazına
Biz yaşlılar ise takmışız kafayı tesbihe namaza.

Öğüt

Ağaç dalsız olmaz
Arı balsız olmaz
Gün dönmeden çiçek solmaz
Çocuk onbeş yaşından sonra öğüt almaz

Yağmur yağar dereden su akar
Aileden öğüt almayan her evlat batar
Nedersen de o senin söyleyeceğin sözün bitmesine bakar
Söylenen sözleri ardına atar

Birde bakarsın sıkıldım der kendini dışarı atar
Sinema der kahve derken sen sanırsın daha erken
Gezdiği arkadaşları sorarsın Talha ve Erkan
Sevgili Kardeşim yavrun kayıp oluyor daha ne bakan

Almanyanın yeşil olur eğlence parkları
Çalılıktır yemyeşil parkın etrafları
Uyuma müslüman uyan fuhuş yeri parkın artları
Hiç kurumaz yemyeşil olur çayır otları

Emel ettin yavrum okusun ekmeğini bulsun
Aklı başında bir Türk vatandaşı olsun
Almanyada herhangi bir kamu yönetiminde olsun
Hiç olmazsa insanca bir iş bulsun

Şımartma yavrunu sonunda pişman olursun
Korkma sen kardeş ne ektiysen onu bulursun
Kahve kumarhane arkadaşına güvenme yalnız kalırsın
Içden oku Arkadaş belki bir ders alırsın

Bu sözler düşer Hacı Mustafa nın dilinden
Hayat dersidir bunları söyleten
Bir öğüt olsun benden size
Evladını seversen bu sözlerimi dinle

Çocuklarım

Bitiremez hasretini övenler
Söylenir dilden dile destanı
Anlatılıyor ceddimizi görenler
Yiğittir benim çocuklarım

Zarar vermez yabancıya,yerliye
Yakıştırmaz hıyaneti erliğe
Baş kaldırmaz ailedeki dirliğe
Çok özen gösterir kardeşçe birliğe

Misafire ikram eder sakınmaz
Tamah etmez cimriliğe kapılmaz
Sapıklığa hiç ama hiç özen göstermez
Cömerttir benim çocuklarım

İş yaparken ihlas ile çalışır
Faziletle birbiriyle yarışır
Kavga etmez dargın ise barışır
Birlik olur benim çocuklarım

Bağlıdır vatanına dinine
Kapılarak gitmez moda seline
Sahip çıkar külfetine dinine
Namusludur benim çocuklarım

Hemen kanmaz yalan sözlere
Fırasetle bakar bütün yüzlere
Müslüman ehli sünnet üzere
Doğrudur benim çocuklarım

Köyümüz

Çayırkuyudan çıkar suyumuz
Türk boylarından gelir soyumuz
Barış yanlısıdır beyaz olur oyumuz
İç anadolu Akdeniz iklimindedir köyümüz

Yazılı yaylasıdır bizim yaylamız
Dünya aleme rahmet verir mevlamız
Medinededir bizim kutsal Ravzamız
Erenlerdir bizim su havzamız

Erenler tepesinden seyreyle köyümüzü
Alış verişde hile yapmaz yemeyiz sözümüzü
Günde beş vakit kıbleye döneriz yüzümüzü
İslam hamuru ile yoğurmuşlar özümüzü

Kışın akar tabane deresi
Sorarlar tabane denen yer neresi
Mecek boğazıdır biraz berisi
Devam et yolcu kardeş Gencektir biraz ötesi

Karaca dağdır köyün batısı
Taşa sarmaz beton harcın katısı
Beton armadır köy evlerinin çatısı
Gözetten çok manzaralı olur güneşin batısı

Yolumuz Rize belinden gider seydişehire
Çok hasretiz su akan bir nehire
Yağmur yağmaz ise bereketli olur zahire
Geçim zorluğuna düşenler göç ediyor şehire

Yaz Hacı Mustafa yaz içinden geçenleri
Pek tasvip etmem işinde dalga geçenleri
Ne kadarda severdim ot Ekin biçenleri
Hararetle şöyle doğrulup testiden su içenleri